Başlarken
Her baharla birlikte bir telaş başlıyor: Sıcaklar bastırmadan hızla kilo vermek... Kışın fazla kiloları gizlemek kolay, ama deniz sezonu açıldığında her şey ortaya çıkıyor. Tiril tiril askılı elbiseler giyebilmek, plajda bikiniyle salınarak yürüyebilmek isteyenler birkaç aylık bir esarete boyun eğecekler.
Her bahar, mucizevi diyetler gündeme geliyor. Kısa zamanda hızla zayıflatan ya da yiyerek zayıflatan reçetelere gözü kapalı sarılanları, güzellik uğruna sağlıklarını hiçe sayanları büyük tehlikeler bekliyor. 'Dünyayı zayıflatan diyetler' adlı dizimizde revaçta olan diyetlerden bir seçki sunacağız. Toksinlerden ve stresten arındıran, yağları yakan, kanseri önleyen, gençleştiren, hızla zayıflatan, kolesterol düşüren, yıldızları güzelleştiren diyetler ve mönülerini Dr. Gündüz Tezmen, artı ve eksileriyle sizin için değerlendiriyor.
Çoğu insan kilo verirken kulaktan dolma bilgilerle davranıyor. Düşük kalorili besinlerle hızla çok kilo vermenin, diyet ürünleri alabildiğine tüketmenin metabolizmada yol açtığı hasarlardan habersiz yanlış üstüne yanlış yapıyor. Oysa diyet konusunda doğru bilinen yanlışları öğrenmek şart. Günümüzde en sık yapılan yanlış tek tip yiyecek diyetlerine yönelmek. Çok rağbet edilen bu tür diyetler vücuda gereken besin maddelerini sağlayamadığı için sağlıksız. Metabolizmanın işleyişini bozar ve diyet sonrası normal beslenme düzenine geçilince, hızla verilen kiloların geri alınmasına neden olur. Doğru olan, diyet yaparken vücudun ihtiyaç duyduğu kadar beslenmek. Dünyayı zayıflatan çok sayıda diyet var, ama önemli olan sizin metabolizmanıza uygun olanı seçmeniz. Bizden size öneri doktora danışmadan zayıflamaya kalkmayın.
Doğru bilinen yanlışlar
Öğün atlamak kilo verdirir: İşte yapılan en büyük yanlış. Çoğu kişi kahvaltı ya da öğle yemeğini atlarsa hızla sonuç alacağını sanır. Şişmanlamanın en önemli nedenlerinden biri, bütün gün aç kalıp sadece akşamları yemek yemektir. Çünkü aç kalan vücut bu durumun devam edeceğini düşünür ve yediklerini depolar. Mutlaka her üç- dört saatte bir şeyler yemek yerinde olur.
Diyet yaparken tuz kesilmelidir: Tuzu kesmekle vücut suyu atar ve birkaç gün içinde birkaç kiloya varan düşüş görülebilir. Oysa bu bir yanılsamadır. Gerçek bir kilo kaybı yağların eritilmesiyle mümkündür.
Ayda 10 kilo verilebilir: Kısa zamanda çok fazla kilo vermek zararlıdır. İdeali ayda dört kilo verilmesidir. Bir ayda verilecek kilo, vücut ağırlığının yüzde 10'unu geçmemelidir. Hızla kilo vermek tehlikelidir.
Diyette yağdan uzak durulmalı: Uzmanlara göre günde 40 gram yağ almaya özen göstermeli. Bu miktarın büyük bir kısmı zaten çeşitli besinlerle alınıyor, bu nedenle günde 20 gram zeytinyağı ya da sıvı yağ tüketmek yeterlidir. Vücudu yağsız bırakmak, yağda eriyen bazı vitaminlerin alınamamasına neden olur. Bu da sağlık için zararlıdır.
Karbonhidratsız beslenmek: En büyük hata. Glikoz oranı inince kan şekeri de düşer. Sonrasında vücut, kas içerisindeki karbonhidratı kullanmaya başlar, bu da kas kaybı anlamına gelir ve vücut beraberinde su kaybeder. Yani diyette karbonhidratı kesen kimse tartıdaki sonucu görünce kilo verdiği yanılgısı-na düşer ancak gerçek olan vücudun kaybettiği yağ değil, kas ve sudur.
Protein diyeti hızla zayıflatır: Sürekli protein almak kas dokusu ve su kaybına neden olur. 1 gram kas dokusu kaybı yaklaşık 2,7 gram su kaybına neden olur. Böylece metabolik hız yavaşlar. Hızla kilo verdiğini zannedenler diyet sonrasında aynı hızla kilo alırlar.
Spor zayıflatır: Vücudun egzersiz ve sporla kilo vermesi için yağ yakma formuna geçmesi gereklidir, bu da ancak 18-20 dakika süren düzenli egzersizle başlar. Çoğu zaman iki saat sürekli mekik hareketi yerine uygun nabızla 45 dakikalık bir yürüyüş, istenilen sonuçlara ulaşmakta faydalı olur.
Limonlu sıcak su yağları eritir: Yanlış. Sabahları içilen limonlu sıcak suyun, sodanın ve bitki çaylarının kesinlikle yağları eritmek, yok etmek gibi bir etkisi yoktur. Bu karışımın yararı, midede 80 dakika kadar kalarak doygunluk hissi vermesidir.
Yemek sonrası meyve yasağı: Meyvelerin glisemik indeksi yüksektir, hızla kan şekerini artırarak ensülin hormonunun salgılanmasına neden olurlar. Fazla yerseniz meyve olsa da olmasa da fazla besinler yağa dönüşür. Öğün aralarında önerilmesinin nedeni, meyvenin yanında proteinli bir gıdayla tüketilmesinin kan şekerini dengelemesidir.
'Kişiye özel diyet hazırlanmalı'
Dünyayı zayıflatan diyetler, mucize olarak sunulan diyetlerin vücutta yol açtığı tahribat, sağlıklı zayıflamanın yolları hakkında Dr. Gündüz Tezmen'le konuştuk
Kilolarıyla başı dertte olanlar en kısa zamanda hızla zayıflatan diyetlerin peşindeler. Son zamanlarda medyada sihirli reçeteler sunuluyor, ama bu diyetlerin zararlarına değinilmiyor. Diyet seçimi nasıl yapılmalı?
Bizim medya, sağlık alanına giderek daha çok yer vermeye başladı. Ancak ilgi daha çok diyetler üzerinde yoğunlaşıyor. Halkın beklentileri doğrultusunda da kısa zamanda sonuç verecek mucize diyetler; üç günde şu kadar, bir haftada şu kadar kilo verin, tarzında diyetler revaçta. Bütün bunlara bakıldığı zaman insanların kafalarının karma-karışık olduğunu görüyorsunuz. Bir diyet tamamen karbonhidratlardan uzak durmanızı tavsiye ediyor. Ertesi gün bir başka yayına bakıyorsunuz, makarnayla, ekmekle diyet yapabileceğinizi söylüyor. Ama medyadaki tavsiyelerde gözden kaçan bir husus var; bu konu insanların tek tip olmamaları. Her insan diğerinden yapı olarak farklı. Şimdi bir diyet önerisinde bulunup, herkesin kayıtsız şartsız uygulayacağı bir mo-del yaratmak mümkün değil. Bir kıyafet nasıl bir terzi titizliğiyle dikiliyorsa diyetler de kişiye özel, terzi titizliği içinde oluşturulmalıdır diye düşünüyorum.
Bu eğilim nasıl oluştu?
Diyet, kişiye özel olarak programlanmalıdır. Örneğin, gelişme çağında kilolu biriyle yaşı 60'ları geçmiş birinin diyetlerinin aynı olması mümkün değil. Bir kadınla, bir er-keğin uyması gereken diyetler de farklı olmalı. Kişilerin sağlık sorunları var; kiminin tansiyonu, kiminin şekeri, kiminin kolesterolü... Koliti olana kepekli ekmek, bol bol salata verdiğiniz zaman bilin ki üç dört gün sonra hastanelik olacaktır. Sağlık sorunlarının dışında insanların çocukluktan gelen beslenme alışkanlıkları da dikkate alınmalı. Bazı kişilere bazı yiyecekleri ne yaparsanız yapın yediremezsiniz. O kişiye öğle yemeğinde illa brokoli yiyeceksin derseniz, bunu başaramazsınız. İdeal bir diyet hazırlamak için beslenme uzmanlarının kişiyi çok iyi analiz etmeleri lazım. Vücudundaki kas ve yağ dengesi belirlenmeli. Kişi ayrıntılı bir sağlık kontrolünden geçirilmeli.
Vücudunun durumu nedir, hangi hastalıkları var?
5 kilo vermek isteyen kişiyle, 15 kilo vermek isteyen kişiye aynı diyet uygulanabilir mi?
Tabii ki hayır. Üç beş kilo fazlası olanlar için kısa süreli diyetler uygulanacaktır.
Önemli ölçüde kilo vermesi gereken kişiler için bu durum önemli tabii. Ayrıntılı bir sağlık kontrolü ile o kişinin bünyesini çok iyi belirlemek ve yaşam-beslenme alışkanlıklarını çok iyi analiz etmek lazım. Şimdi kişiye sabah sekizde kahvaltı edeceksin, öğlen 12'de yemek yiyeceksin diye diyet listesi dayarsınız olmaz; bazı kişiler 11'de yataktan kalkarlar... Kişe göre ayarlamak gerekir.
Sık sık diyete başvuran, hızla kilo verip, ardından hızla kilo alanlar ne tür sağlık sorunlarıyla karşılaşıyorlar?
Diyetten kaynaklanan en sık rastlanan sorunların başında, yeterli egzersiz içermeyen ve hızla sonuç almayı hedefleyen diyetler geliyor. Bir insanın baskülün üzerine çıktığı zaman kilo kaybetmiş olması önemli değil. O kişinin yağ dokusundaki azalma önemli. İdrar söktürücü hap alarak bir iki gün içinde kilo verebilirsiniz. Vücut ağırlığınızın azalması zayıflama değildir. Çünkü ilacın tesiri geçtiği zaman, bir iki litre su içerseniz yine kilo alırsınız.
Diyette yağı kesmek doğru mu?
Yağ, insan bünyesinin zor günler için sakladığı stoktur. Bünyede bir kalori açığı çıktığı zaman vücut hazır olan enerji kaynaklarını, şekeri vs kullanıyor, bunlar da yetmezse stok yağları eritiyor, kana veriyor ve sonra enerji olarak kullanıyor. Olağanüstü düşük kalorili bir diyet yaptığınız zaman vücut bu yağları yeterli hızla eritemediği için bu sefer başta kaslar olmak üzere kas dokuları erimeye başlıyor. Yeterli protein içermeyen ve çok düşük kalorili diyetler sonrasında kalp kasına bağlı erimeler nedeniyle ani kalp krizleri görülebiliyor. Bunun için diyet yaparken yağı tamamen kesmemek gerekir.
Kompleks karbonhidratlar
Bol lif içeren sebze, meyve, kepekli ekmek, işlenmiş pirinç ve makarna gibi glisemik indeksi düşük besinlerdeki glikoz, kan dolaşımına yavaş yavaş karıştığı için kan şekerinde ani değişiklikler yaratmaz. Sık sık ve küçük porsiyonlar halinde tüketilen bu tür kompleks karbonhidratlar tokluk hissi yaratır ve gün boyunca düzensiz bir şekilde şekerli ve kalorili besinler tüketme ihtiyacını engeller.
Glisemik indeksi etkileyen en önemli faktörlerden biri yiyeceklerin pişirilme biçimidir. Bir yiyecek ne kadar uzun süre pişirilirse glisemik indeksi o kadar artar. Besinleri haşlamak ya da buharda pişirmenizi öneririz. Sofra tuzu ve şeker yükseltici etkiyi artırır. Şeker miktarı glisemik indeksi etkiler. Doğal şeker içeren yiyeceklerin glisemik indeksi daha düşük, buna karşın rafine şekerle hazırlanmış kek ve büskivi gibi gıdaların glisemik indeksi daha yükseltir.
Glisemik indeksi 75 olan beyaz pirinci, glisemik indeksi 33 olan nohutla birlikte tüketerek, yediğimiz yemeğin toplam glisemik indeksini düşürebilirsiniz. Besinlerin glisemik indeksi hakkında bilgi sahibi olmanız diyet sırasında size yardımcı olacaktır. Bu konuda diyetisyeninize danışın.
Acıkmayı önleme rehberi
Sık sık acıkıyorsanız, canınız sürekli tatlı bir şeyler yemek istiyorsa dikkat edin! Kan şekeriniz hızla yükselip, düşüyordur. Kan şekeri düşünce, kendinizi yorgun ve bitkin hisseder, enerjinizi tekrar kazanmak için yemek yersiniz. Bu da kilo almanıza neden olur. Bunu engellemek elinizde; kan şekerini yükselten yiyeceklerden uzak durun. Yiyeceklerin kan şekerini yükseltme değerine glisemik indeks denir. Bu gruptaki besinlerin içeriğindeki glikoz kana çabuk karıştığı için kan şekerini de hızla yükseltirler. Ancak, yiyeceklerin glisemik indeksi kadar içerdiği yağ oranına dikkat etmek gerekir.